Daha önce C vitamini eksikliği hakkında yazımız ile sizleri aydınlatmış, beslenmenin önemini anımsatmıştık. Şimdi ise demir mineraline odaklanıyor ve demir eksikliği belirtileri konusundaki dosyamızla bilinçli beslenme için pusulanız oluyoruz. Bu bağlamda hazırladığımız “Demir eksikliği belirtileri nelerdir, nasıl önlenir” yazımızda bulacağınız ayrıntılar şöyle sıralanıyor:
- Demir nedir tüm detaylarıyla sizlerle paylaşıyoruz.
- Demir eksikliği belirtileri nelerdir açıklıyor, semptomları ayrıntılarıyla öğrenmeniz için detaylandırıyoruz.
- Demir eksikliği neden oluşur konusuna değiniyoruz.
- Demir eksikliği nasıl önlenir önerilerimizle yol gösteriyoruz.
Demir mineralinin eksikliğine karşı savaşta yardımcınız olacak Defya ürünlerinden de bahsediyoruz. Yeterli demir minerali almak için tüketmeniz gereken yiyeceklerin en pratik ve besleyici hallerine profesyonel yardımcılarla ulaşabilirsiniz.
Demir Nedir?
Demir, kandaki oksijenin transfer edilmesi gibi önemli görevleri yerine getiren bir mineral. Hem hayvansal hem de bitkisel birçok besinde yer alan demir minerali, dışarıdan alınabildiği gibi yanlış beslenme ve yaşam tarzı sonucu vücudumuzda eksilebiliyor. Kısaca, demirin var olması kadar emilebilmesi de önemli. Demir depolarının ihtiyacı karşılamaması, bir nedenle mineralin vücut tarafından kullanılmaması gibi nedenlerle gelişen soruna ise demir eksikliği adı veriliyor.
Demir yoksunluğuna bağlı kansızlık dünyanın hemen her yerinde yüksek oranda görülüyor. Hatta yapılan çalışmalar, farklı anemi türleri olmasına rağmen demire bağlı kansızlığın dünyada en sık rastlanan anemi çeşidi olduğunu gösteriyor. Yaşam tarzında, diyet üzerinde küçük değişiklikler ve takviyelerle tedavi edilebilen demir eksikliği belirtileri üzerinden kolaylıkla ayırt ediliyor. Teşhis ve kesin tanı için kan tahliline, demir, demir bağlama ve ferritin gibi değerlerin analizine ihtiyaç duyuluyor.
Bilinçsiz demir takviyesi kullanmak veya uzman desteği olmadan yaşam tarzı değişikliği planlamak ise başka sorunları beraberinde getirebileceği için önerilmiyor. Bu nedenle demir eksikliği belirtilerini değerlendirerek sizde olduğunu düşünüyorsanız mutlaka bir uzman desteği almalısınız.
Demir Eksikliği Belirtileri Nelerdir?
Akademik kaynaklara göre, demir yetersizliği belirtileri, semptomların yoğunluğu; kansızlığın düzeyine, gelişim hızına, kişinin yaşına, mevcut sağlık durumuna göre değişiyor. Hatta demir anemisi yaşayan bazı kişilerin hiç belirti göstermediği bile kayıtlara geçiyor. Bu nedenle demir eksikliği belirtilerini incelemeli ancak herhangi bir semptom olmasa dahi rutin kontrollerinizde kan testi yaptırmayı ihmal etmemelisiniz. İşte en sık rastlanan demir yoksunluğu belirtileri:
- Demir minerali eksikliği olan kişilerde en sık görülen sorunların başında yorgunluk geliyor. Hemoglobin yapımı için gerekli demir olmadığında dokular ve kaslar oksijenden yoksun kalıyor. Bu durum kalbin oksijen bakımından zengin olan kanı dolaştırmak için daha çok çalışması anlamına geliyor. Tüm bu nedenler demir eksikliği belirtileri arasında yorgunluğun ilk sırada olmasını açıklıyor. Hatta yorgunluk haline çoğunlukla sinirlilik, odaklanma zorluğu, zihin bulanıklığı da eşlik ediyor.
- Çalışmalara göre, soluklaşan cilt de semptomlardan biri. Özellikle göz kapağının iç kısmının, ten renginin ideal kırmızımsı tonunda açılma görülüyor.
- Nefes alma hızında artış, nefes darlığı hissi demir noksanlığının dışavurumu olabiliyor. Özellikle efor gerektiren merdiven çıkma gibi hareketlerde nefes sorunu yaşıyorsanız nedeninin mineral eksikliği olma ihtimali var.
- Sık ve tekrarlayan baş ağrısının kesin olmamakla beraber demir eksikliği belirtileri arasında olabileceği düşünülüyor.
- Demir minerali eksikliği semptomları arasında kalp çarpıntısı da yer alıyor. Kalp ritminde düzensizleşme görülebiliyor.
- Saçlarda kuruluk, saç uçlarında çatallaşma, yüksek oranda saç dökülmesi demir anemisinden kaynaklanabiliyor.
- Ağızda oluşan aftlar ile mineral eksikliğinin ilgisi olduğuna inanılıyor.
- Huzursuz bacak sendromu yaşayanlarda kansızlık olduğu tespit ediliyor.
- Tırnaklarda kırılma, şekil bozuklukları görülüyor.
- El ve ayaklarda üşüme meydana gelebiliyor.
- Sık hastalanma dikkat çekiyor.
- İştahsızlık ve garip nesnelere karşı duyulan yeme arzusu anemiye eşlik edebiliyor.
- Duygusal durumda depresif eğilimler göze çarpıyor.
Demir Eksikliği Neden Oluşur?
Demir noksanlığı hemen hemen her yaşta, herkeste görülebiliyor. Tek bir neden sayılamayacağı gibi genellikle demir kansızlığına sebep olan birçok faktörün varlığından söz ediliyor. Örneğin günlük beslenme düzeninde sorun olması, yetersiz demir alımı eksikliğin en yaygın nedeni. Bununla beraber bazı kişilerde çölyak hastalığı veya huzursuz bağırsak sendromu sebebiyle eksiklik meydana geliyor. Bunun yanında hamilelik gibi dönemlerde vücutta anemi baş gösterebiliyor. Özellikle kadınlarda demir eksikliğinin sık görülmesinin nedeni adet kanamaları oluyor. Kan kaybına bağlı olarak mineral eksikliğinin meydana gelme olasılığı mevcut. Hatta mide, bağırsak gibi iç organlarda kanama olması da demir oranındaki düşüş ile ortaya çıkabiliyor. Benzer şekilde hemoroid gibi kanamalı sorunlar yaşayanlar da fe minerali eksikliği gösteriyor.
Peki anemiye sebep olan ne? Demir noksanlığı kansızlığa sebep olsa da eşlik eden başka rahatsızlıklar olma olasılığı da mevcut. Otoimmün hastalıklar, B12 eksikliği, kurşun zehirlenmeleri veya hipotiroidizm gibi sebepleri anemi ile ilişkilendirebiliriz. Bu nedenle fe minerali eksikliği olabileceğini düşündüğünüzde, ihmal etmeden bir doktora muayene olmanız gerekiyor.
Demir Eksikliği Nasıl Önlenir?
Demir eksikliğinin risk grubunda olanlar arasında kadınlar, bebekler ve çocuklar, vejetaryen ve veganlar, sık kan bağışı yapanlar sayılabiliyor. Kadınlar adet kanamaları, bebek ve çocuklar beslenme, vegan/vejetaryenler öğün planlayamama sorunu, kan bağışçıları ise kan kaybı dolayısıyla risk grubu arasında yer alıyor. Ancak düzenli beslenen, gerekli aralıklarla doktor kontrollerini yaptıran, bilinçli tüketim alışkanlıklarına sahip, sağlıklı yaşayan kişilerin risk grubunda olmalarına rağmen demir minerali eksikliği çekmediklerini belirtmeliyiz. Diğer bir deyişle her kadın veya vegan kişi mineral eksikliği yaşamıyor. Risk grubunda olsanız da olmasanız da düzenli kontrollere özen göstererek, sağlıklı beslenme ve yaşam alışkanlıkları edinerek demir yetersizliği sorunu olmadan yaşayabilirsiniz.
Peki fe eksikliğini önlemenin yolları var mı? Evet, kolaylıkla uygulayabileceğiniz önerilerimiz sizlerle:
- Demir zengini besinleri tüketebilirsiniz. Onlar arasında et ürünleri, bakliyatlar, bulunuyor. Eğer bakliyat tüketiminde zorluk çekiyorsanız, tabaklarınızı filizlendirici ile hazırladığınız bakliyat mikro filizleri yardımıyla süsleyebilir, bakliyatların faydalarını biraz olsun sofralarınıza getirebilirsiniz. Zira mikrofilizler demir gibi mineraller açısından oldukça zengin oluyor.
- Yeşil yapraklı sebzeler de yeterli miktarda demir içeriyor. Eğer sebze tüketimi konusunda sorun yaşıyor ve pratik bir çözüme ihtiyaç duyuyorsanız. Sıkacaklar yardımıyla sebze suları hazırlayabilir ve yanınızda taşıyarak gün içinde gerekli sebze tüketimini sağlayabilirsiniz.
- Tam tahıllarda da demir bulunuyor. Mutfağınızda sık sık yulaf ezmesi, tam tahıllı unlar tüketebilirsiniz. Beyaz ekmek tüketmek yerine tam tahılları evde taş değirmen ile öğüterek un haline getirebilir ve evde demir deposu ekmekler hazırlayabilirsiniz. Örneğin çavdar ekmeği evde kolaylıkla yapılabiliyor.
- Demir içeren besinlerin yanında mutlaka C vitamini bulunduran yiyecek ve içecekler yemelisiniz. Örneğin eti yanında bol limonlu bir yeşil salata ile servis edebilir veya bakliyat yemeklerinin içine yeşil biber doğramayı alışkanlık haline getirebilirsiniz.
- Susam ve tahine sofralarınızda daha çok yer verebilirsiniz. Örneğin blender ile kolaylıkla yapabileceğiniz falafel gibi nohut köftelerinin içine susam ekleyebilir, yanına tahinli sosla beraber tüketebilirsiniz.
Siz de demir eksikliği yaşamamak için sofralarınızda renkli ve çeşitli sebze ve meyveye yer vermelisiniz. Ancak eğer demir eksikliği belirtileri gösteriyorsanız zaman kaybetmeden doktorunuza danışmalı ve mutlaka muayene olmalısınız. Önerilerimiz tedavi veya sağlık tavsiyesi değil bilgilendirme amacı taşıyor. Herhangi bir sorunda mutlaka uzman bir hekim kontrolünden geçmelisiniz.